English to Chinese
食物够吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Yeterince yiyecek var mı | ⏯ |
哦,我们限制他的食物呢 🇨🇳 | 🇹🇷 Yemeğini nerede sınırlandıracağız | ⏯ |
好多美食 🇨🇳 | 🇹🇷 Bir sürü yemek | ⏯ |
她是他的哎呀,不对 🇨🇳 | 🇹🇷 O onun oh, hayır | ⏯ |
去购物 🇨🇳 | 🇹🇷 Alışverişe git | ⏯ |
她选择听从他父母的 🇨🇳 | 🇹🇷 Ailesini dinlemeyi seçti | ⏯ |
她们两个是不一样的 🇨🇳 | 🇹🇷 İkisi farklı | ⏯ |
带我去吃美食 🇨🇳 | 🇹🇷 Beni yemeğe götürür mü | ⏯ |
一会儿给你尿酸的药物 🇨🇳 | 🇹🇷 Birazdan sana ürik asit ilacı verirsin | ⏯ |
我爸爸说她的病好了然后你的 🇨🇳 | 🇹🇷 Babam iyi olduğunu söyledi, sonra seninki | ⏯ |
药物停了,肌酐就会下降的 🇨🇳 | 🇹🇷 İlaç durduğunda kreatinin düşer | ⏯ |
她认识的那些朋友都不好 🇨🇳 | 🇹🇷 Tanıdığı arkadaşlarının hiçbiri iyi değildi | ⏯ |
这个药物没有很多的副作用 🇨🇳 | 🇹🇷 İlacın çok fazla yan etkisi yok | ⏯ |
你叫我们的货物已经抵达港口 🇨🇳 | 🇹🇷 Edado dediğiniz mallar limana ulaştı | ⏯ |
你会带我去吃美食吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Beni yemeğe götürür müyebilirsiniz | ⏯ |
她的病在他们当地治不了,后来去的南京 🇨🇳 | 🇹🇷 Hastalığı kendi bölgelerinde tedavi edilemedi ve daha sonra Nanjinge gitti | ⏯ |
她问你怎么知道这个地方治疗的好了 🇨🇳 | 🇹🇷 Buraya iyi davranıldığını nasıl bildiğini sordu | ⏯ |
她在新疆和拉萨中间 🇨🇳 | 🇹🇷 Sincan ve Lhasanın ortasında | ⏯ |
她爸爸妈妈反对我们 🇨🇳 | 🇹🇷 Babası ve annesi bize karşı | ⏯ |
他在家里边儿种植这种作物 🇨🇳 | 🇹🇷 Ekinleri evde yetiştiriyor | ⏯ |