I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
You shouldnt be 🇬🇧 | 🇹🇷 Olmamalısın | ⏯ |
Are you working today 🇬🇧 | 🇹🇷 Bugün çalışıyor musun | ⏯ |
about plasma do you need 🇬🇧 | 🇹🇷 Plazma hakkında ihtiyacınız var mı | ⏯ |
hope you Have wonderful business this week 🇬🇧 | 🇹🇷 bu hafta harika bir iş var umut | ⏯ |
so your mom dont want you marry with him. old people know everything 🇬🇧 | 🇹🇷 Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ |
Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line 🇬🇧 | 🇹🇷 Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu | ⏯ |
take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything 🇬🇧 | 🇹🇷 Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın | ⏯ |
那你就在这里等一下 🇨🇳 | 🇹🇷 O zaman burada bekle | ⏯ |
你可以在这里等你的朋友 🇨🇳 | 🇹🇷 Arkadaşlarını burada bekleyebilirsin | ⏯ |
等我们在一起时,我再决定 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikte yken, ben karar veririm | ⏯ |
在哪里等候车 🇨🇳 | 🇹🇷 Arabamı nerede bekleyebilirim | ⏯ |
我到楼下等你们吧! 🇨🇳 | 🇹🇷 Aşağıda seni bekleyeceğim | ⏯ |
等我确认下来,我会告诉你们的 🇨🇳 | 🇹🇷 Emin olduğumda söylerim | ⏯ |
我在 🇨🇳 | 🇹🇷 Buradayım | ⏯ |
他今天会等你去哦 🇨🇳 | 🇹🇷 Bugün seni bekliyor olacak | ⏯ |
你在哪 🇨🇳 | 🇹🇷 Neredesin | ⏯ |
谢谢你嗯,我觉得你们特别恩爱,他等了你五年 🇨🇳 | 🇹🇷 Çok teşekkür ederim, bence özellikle sevgi dolusun, seni beş yıl bekledi | ⏯ |
我在哭 🇨🇳 | 🇹🇷 Ağlıyorum | ⏯ |
等我们朋友过来付钱 🇨🇳 | 🇹🇷 Arkadaşlarımızın gelip ödemesini bekleyin | ⏯ |
你在好啊 🇨🇳 | 🇹🇷 İyisin | ⏯ |
你在哪里 🇨🇳 | 🇹🇷 Neredesin | ⏯ |
现在我正在咨询 🇨🇳 | 🇹🇷 Şimdi danışmanlık yapıyorum | ⏯ |
可我现在不在家 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama şu anda evde değilim | ⏯ |
你能明白我在说什么么 🇨🇳 | 🇹🇷 Ne dediğimi görebiliyor musun | ⏯ |
我在车上 🇨🇳 | 🇹🇷 Arabadayım | ⏯ |
我在商场 🇨🇳 | 🇹🇷 Alışveriş merkezindeyim | ⏯ |
他今天会等你过去找他哦 🇨🇳 | 🇹🇷 Bugün gelip onu bulmanı bekliyor olacak | ⏯ |