他今天会等你过去找他哦 🇨🇳 | 🇹🇷 Bugün gelip onu bulmanı bekliyor olacak | ⏯ |
等我们朋友过来付钱 🇨🇳 | 🇹🇷 Arkadaşlarımızın gelip ödemesini bekleyin | ⏯ |
过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Gel | ⏯ |
然后他们会给你送过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Sonra seni gönderirler | ⏯ |
他来过你的房间,可能你不认识他 🇨🇳 | 🇹🇷 Odana gitti, belki onu tanımıyorsun | ⏯ |
过来一下 🇨🇳 | 🇹🇷 Gel | ⏯ |
过来抱抱 🇨🇳 | 🇹🇷 Gel ve sarıl | ⏯ |
他今天会等你去哦 🇨🇳 | 🇹🇷 Bugün seni bekliyor olacak | ⏯ |
我自己过来的 🇨🇳 | 🇹🇷 Buraya tek başıma geldim | ⏯ |
你不要跟他来往 🇨🇳 | 🇹🇷 Onunla takılmak istemezsin | ⏯ |
等血药浓度的结果出来 🇨🇳 | 🇹🇷 Kan ilacı konsantrasyonunun sonuçlarının çıkmasını bekleyin | ⏯ |
他的这个从家里面过来的时候就很严重了 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu ciddi olduğunda evden geldi | ⏯ |
他们已经出来了吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Daha çıkmadılar mı | ⏯ |
明天早上给你带过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Yarın sabah sana getir | ⏯ |
你回去几天,啥时候过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Birkaç günlüğüne geri döneceksin, ne zaman geleceksin | ⏯ |
你们一起三个人过来吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Siz üç adam bir araya geliyor musunuz | ⏯ |
等结果出来了,医生会告诉你的 🇨🇳 | 🇹🇷 Doktor sonuçları ne zaman açıklayacak size söyleyecektir | ⏯ |
等结果出来了,我们先看结果吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Sonuçlar çıktığında, önce sonuçları görelim | ⏯ |
等我确认下来,我会告诉你们的 🇨🇳 | 🇹🇷 Emin olduğumda söylerim | ⏯ |
昨天买错了,可以过来换吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Dün yanlış aldım, bunun için gelebilir misin | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
Pull over 🇬🇧 | 🇹🇷 Kenara çekme | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
so your mom dont want you marry with him. old people know everything 🇬🇧 | 🇹🇷 Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ |
To send 🇬🇧 | 🇹🇷 Göndermek için | ⏯ |
Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |