| I will do it again when I come to Turkey for all of you  🇬🇧 | 🇹🇷  Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ | 
| I will do it again when I come to Turkey  🇬🇧 | 🇹🇷  Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ | 
| hope you Have wonderful business this week  🇬🇧 | 🇹🇷  bu hafta harika bir iş var umut | ⏯ | 
| I forget most of them  🇬🇧 | 🇹🇷  Çoğunu unutuyorum | ⏯ | 
| I learned how to cook a lot of things  🇬🇧 | 🇹🇷  Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ | 
| We live here , that makes us Chinese  🇬🇧 | 🇹🇷  Burada yaşıyoruz, bu bizi Çinli yapar | ⏯ | 
| You shouldnt be  🇬🇧 | 🇹🇷  Olmamalısın | ⏯ | 
| 如果我  🇨🇳 | 🇹🇷  Eğer i | ⏯ | 
| Are you working today  🇬🇧 | 🇹🇷  Bugün çalışıyor musun | ⏯ | 
| about plasma do you need   🇬🇧 | 🇹🇷  Plazma hakkında ihtiyacınız var mı | ⏯ | 
| so your mom dont want you marry with him. old people know everything  🇬🇧 | 🇹🇷  Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ | 
| Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line  🇬🇧 | 🇹🇷  Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu | ⏯ | 
| take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything  🇬🇧 | 🇹🇷  Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın | ⏯ | 
| 然后他们会给你送过来  🇨🇳 | 🇹🇷  Sonra seni gönderirler | ⏯ | 
| 他们已经出来了吗  🇨🇳 | 🇹🇷  Daha çıkmadılar mı | ⏯ | 
| 希望  🇨🇳 | 🇹🇷  Umut | ⏯ | 
| 让他联系你,然后你联系我们吗  🇨🇳 | 🇹🇷  Senden iletişime geçmesini iste, sonra bizimle irtibata mı geçebiliyorsun | ⏯ | 
| 你不要跟他来往  🇨🇳 | 🇹🇷  Onunla takılmak istemezsin | ⏯ | 
| 我会跟你们一块儿去,然后把你们送到飞机场  🇨🇳 | 🇹🇷  Seninle gelip seni havaalanına götüreceğim | ⏯ | 
| 他们的效果并不好  🇨🇳 | 🇹🇷  İyi çalışmıyorlardı | ⏯ | 
| 他来过你的房间,可能你不认识他  🇨🇳 | 🇹🇷  Odana gitti, belki onu tanımıyorsun | ⏯ | 
| 她的病在他们当地治不了,后来去的南京  🇨🇳 | 🇹🇷  Hastalığı kendi bölgelerinde tedavi edilemedi ve daha sonra Nanjinge gitti | ⏯ | 
| 你在他们家做扣子吗  🇨🇳 | 🇹🇷  Onların evinde düğme mi yapıyorsun | ⏯ | 
| 希望你早日康复  🇨🇳 | 🇹🇷  Umarım yakında iyileşirsin | ⏯ | 
| 我们是比他的贵  🇨🇳 | 🇹🇷  Biz ondan daha pahalıyız | ⏯ | 
| 今天我请你们出去吃饭  🇨🇳 | 🇹🇷  Bugün seni yemeğe davet ediyorum | ⏯ | 
| 然后再告诉你们  🇨🇳 | 🇹🇷  Sonra da sana söylerim | ⏯ | 
| 他今天会等你过去找他哦  🇨🇳 | 🇹🇷  Bugün gelip onu bulmanı bekliyor olacak | ⏯ | 
| 我他妈这个翻译出来明明说了的话,结果他们翻译出来就只剩几个的,太赞了  🇨🇳 | 🇹🇷  Annem bu çeviri açıkça kelimeleri söyledi, sonuç onlar sadece birkaç, çok övgü tercüme | ⏯ | 
| 然后我们直接去机场  🇨🇳 | 🇹🇷  Sonra doğruca havaalanına gideceğiz | ⏯ | 
| 我早就拒绝了他们  🇨🇳 | 🇹🇷  Onları uzun zamandır geri çevirdim | ⏯ | 
| 我也希望是这样,但是如果他结婚的话会祝福他的吧  🇨🇳 | 🇹🇷  Umarım öyledir, ama evlenirse, onu kutsa | ⏯ | 
| 我不希望你认识一些不好的朋友  🇨🇳 | 🇹🇷  Kötü arkadaşlar tanımanı istemiyorum | ⏯ |