Chinese to English
对对对,我们这边是禁用的 🇨🇳 | 🇹🇷 Doğru, bizim tarafımız devre dışı | ⏯ |
她是他的哎呀,不对 🇨🇳 | 🇹🇷 O onun oh, hayır | ⏯ |
是的 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu doğru | ⏯ |
你是哪里的 🇨🇳 | 🇹🇷 Neredesin | ⏯ |
你是我的月亮 🇨🇳 | 🇹🇷 Sen benim ayımsın | ⏯ |
我给你的就是呀 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben de sana bunu veriyorum | ⏯ |
你的病虽然是慢性的,但是没有到肾衰 🇨🇳 | 🇹🇷 Hastalığın kronik ama böbrek yetmezliğine gitmiyor | ⏯ |
是不是漏油的问题 🇨🇳 | 🇹🇷 Petrol sızıntısıyla ilgili bir sorun mu var | ⏯ |
是的,我没有你们的联系方式 🇨🇳 | 🇹🇷 Evet, iletişim bilgileriniz bende yok | ⏯ |
我们画的是不是这样 🇨🇳 | 🇹🇷 Çizdiğimiz bu mu | ⏯ |
但是对于穆斯林人有特别的感情 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama Müslümanlar için özel bir duygu var | ⏯ |
它是种这个的 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu biraz | ⏯ |
是的!非常感谢! 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu doğru! Çok teşekkür ederim | ⏯ |
但是没有你说的那么多 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama söylediğin kadar değil | ⏯ |
我就是想听听你的声音 🇨🇳 | 🇹🇷 Sadece sesini duymak istiyorum | ⏯ |
我觉得你需要的不是我 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana ihtiyacın olduğunu sanmıyorum | ⏯ |
这个是土耳其你刚说的是什么意思 🇨🇳 | 🇹🇷 Türkiye derken neyi kastediyorsun | ⏯ |
你要看我的身体还是真的喜欢我 🇨🇳 | 🇹🇷 Vücudumu görmek istiyor musun yoksa benden gerçekten hoşlanıyor musun | ⏯ |
你说的是我们上一次去的餐厅吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Geçen sefer gittiğimiz restorandan mı bahsediyorsun | ⏯ |
你是谁 🇨🇳 | 🇹🇷 Kimsin | ⏯ |