他回到了他的家乡,我回到了我的家乡,所以我们分开了 🇨🇳 | 🇹🇷 O memleketine döndü, ben de memleketime geri döndüm, biz de ayrıldık | ⏯ |
我们到了 🇨🇳 | 🇹🇷 Buradayız | ⏯ |
他太累了 别叫醒他 🇨🇳 | 🇹🇷 Çok yorgun | ⏯ |
我他妈这个翻译出来明明说了的话,结果他们翻译出来就只剩几个的,太赞了 🇨🇳 | 🇹🇷 Annem bu çeviri açıkça kelimeleri söyledi, sonuç onlar sadece birkaç, çok övgü tercüme | ⏯ |
快到圣诞节了 🇨🇳 | 🇹🇷 Neredeyse Noel de | ⏯ |
这个价格我与他说了,他说没有钱赚 🇨🇳 | 🇹🇷 onunla konuştuğum bu fiyat o kazanmak için para yok dedi | ⏯ |
这个卖完了,没有货了 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu satıldı ve hiçbir hisse senedi yoktur | ⏯ |
两个多月了 🇨🇳 | 🇹🇷 İki aydan fazla oldu | ⏯ |
到到到到的那个位置,然后咱们再看一下吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Oraya vardığımız noktaya gel ve bir bakalım | ⏯ |
他的这个从家里面过来的时候就很严重了 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu ciddi olduğunda evden geldi | ⏯ |
没事多到40多了 🇨🇳 | 🇹🇷 40tan fazla değil | ⏯ |
你先歇一会儿,不头痛了,我们去做治疗 🇨🇳 | 🇹🇷 Ara ver, baş ağrısı yok, tedavi ye gidiyoruz | ⏯ |
快两个月了吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Neredeyse iki ay mı | ⏯ |
我早就拒绝了他们 🇨🇳 | 🇹🇷 Onları uzun zamandır geri çevirdim | ⏯ |
他们已经出来了吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Daha çıkmadılar mı | ⏯ |
如果到了我的时间需要调整 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer zamanım gelirse, ayarlanması gerekiyor | ⏯ |
我俩在一起,我就跟他一起吃饭,我俩分开了,现在也不在一起了 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikteydik, onunla yemek yerdim, ayrıldık ve şimdi birlikte değiliz | ⏯ |
提高这个药血药浓度的那个停了 🇨🇳 | 🇹🇷 İlacın konsantrasyonu arttı biri durdu | ⏯ |
装这个肉的盒子去了哪里 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu etin olduğu kutu nereye gitti | ⏯ |
一公斤30里了吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Kilosu 30 mil mi | ⏯ |