| I will do it again when I come to Turkey  🇬🇧 | 🇹🇷  Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ | 
| I will do it again when I come to Turkey for all of you  🇬🇧 | 🇹🇷  Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ | 
| I learned how to cook a lot of things  🇬🇧 | 🇹🇷  Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ | 
| To send  🇬🇧 | 🇹🇷  Göndermek için | ⏯ | 
| Yield to the side  🇬🇧 | 🇹🇷  Yan verim | ⏯ | 
| 如果我  🇨🇳 | 🇹🇷  Eğer i | ⏯ | 
| I forget most of them  🇬🇧 | 🇹🇷  Çoğunu unutuyorum | ⏯ | 
| Yield to the side with obstacles  🇬🇧 | 🇹🇷  Engellerle yan teslim | ⏯ | 
| 悄悄的拉着,不能训练的part no it is not my name  🇨🇳 | 🇹🇷  Sessizce çekin, parçası hiçbir fikrim değil eğitmek olamaz | ⏯ | 
| 我为什么要跟别人说话  🇨🇳 | 🇹🇷  Neden biriyle konuşmak isteyeyim ki | ⏯ | 
| 为什么  🇨🇳 | 🇹🇷  Neden | ⏯ | 
| 你跟我说你要跟别的女人谈,我为什么要打电话给你  🇨🇳 | 🇹🇷  Başka bir kadınla konuştuğunu söylemiştin, neden seni arayayım ki | ⏯ | 
| 有什么区别  🇨🇳 | 🇹🇷  Ne fark eder ki | ⏯ | 
| 为什么不跟我说话  🇨🇳 | 🇹🇷  Neden benimle konuşmuyorsun | ⏯ | 
| 你是什么人  🇨🇳 | 🇹🇷  Kimsin | ⏯ | 
| 我是什么  🇨🇳 | 🇹🇷  Ben neyim | ⏯ | 
| 我没有跟别人聊天  🇨🇳 | 🇹🇷  Kimseyle konuşmadım | ⏯ | 
| 我给你人民币  🇨🇳 | 🇹🇷  Sana RMB vereceğim | ⏯ | 
| 现在你要什么时候才下单给我  🇨🇳 | 🇹🇷  Şimdi bana ne zaman sipariş edeceksin | ⏯ | 
| 你需要我什么  🇨🇳 | 🇹🇷  Benim için neye ihtiyacın var | ⏯ | 
| 我老板把生意交给了我做  🇨🇳 | 🇹🇷  Patronum bana işi verdi | ⏯ | 
| 你辨别一个人善良与邪恶,要看它的眼睛  🇨🇳 | 🇹🇷  İyi yle kötüyü ayırt ediyorsun ve gözlerinin içine bakıyorsun | ⏯ | 
| 他告诉我什么可以做什么不可以做什么东西能吃什么不能吃  🇨🇳 | 🇹🇷  Bana ne yapabileceğini, ne yapabileceğini, ne yiyip yemeyeceğini anlattı | ⏯ | 
| 需要我做什么吗  🇨🇳 | 🇹🇷  Bir şey yapmamı ister misin | ⏯ | 
| 一会儿把钱给你  🇨🇳 | 🇹🇷  Parayı sonra veririm | ⏯ | 
| 你感觉到我说什么了么  🇨🇳 | 🇹🇷  Söylediklerimi hissediyor musun | ⏯ | 
| 你能明白我在说什么么  🇨🇳 | 🇹🇷  Ne dediğimi görebiliyor musun | ⏯ | 
| 如果想说什么,就在这个软件发给我  🇨🇳 | 🇹🇷  Eğer bir şey söylemek istiyorsanız, bu yazılım bana gönderin | ⏯ | 
| 因为价格太低,公司没有钱赚,老板就不愿意给我们卖  🇨🇳 | 🇹🇷  Fiyat çok düşük olduğu için, şirketin kazanacak parası yok, patron bize satmak istemiyor | ⏯ |