English to Chinese
my son 🇬🇧 | 🇹🇷 Oğlum | ⏯ |
Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
如果我 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer i | ⏯ |
I forget most of them 🇬🇧 | 🇹🇷 Çoğunu unutuyorum | ⏯ |
so your mom dont want you marry with him. old people know everything 🇬🇧 | 🇹🇷 Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
悄悄的拉着,不能训练的part no it is not my name 🇨🇳 | 🇹🇷 Sessizce çekin, parçası hiçbir fikrim değil eğitmek olamaz | ⏯ |
你好长官 🇨🇳 | 🇹🇷 Merhaba efendim | ⏯ |
从舌苔和脉象上 🇨🇳 | 🇹🇷 dil yosun ve damarlar | ⏯ |
中国翻译官软件 🇨🇳 | 🇹🇷 Çince Çeviri Görevlisi Yazılım | ⏯ |
有什么好谈的 🇨🇳 | 🇹🇷 Konuşacak ne var ki | ⏯ |
مەن ئەتە ئىشلەيمەن ug | 🇹🇷 我明天上班 | ⏯ |
我是中国共产党党员 🇨🇳 | 🇹🇷 Çin Komünist Partisi üyesiyim | ⏯ |
明天早上给你带过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Yarın sabah sana getir | ⏯ |
先上班干活了 🇨🇳 | 🇹🇷 Önce işteyim | ⏯ |
但是中国要过年了 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama Çinin yeni yılı | ⏯ |
我在车上 🇨🇳 | 🇹🇷 Arabadayım | ⏯ |
银行工作人员 🇨🇳 | 🇹🇷 Banka personeli | ⏯ |
我叫热阿和曼 🇨🇳 | 🇹🇷 Benim adım Zea ve Man | ⏯ |
我和我妈妈在一起 🇨🇳 | 🇹🇷 Annemle birlikteyim | ⏯ |
我自己过来的 🇨🇳 | 🇹🇷 Buraya tek başıma geldim | ⏯ |
今天晚上我去超市给你买酸奶,大米和大蒜 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu akşam sana yoğurt, pirinç ve sarımsak almak için süpermarkete gideceğim | ⏯ |
我很了解你们的宗教信仰和风俗习惯 🇨🇳 | 🇹🇷 Dini inançlarınızı ve geleneklerinizi çok iyi biliyorum | ⏯ |
我们坐缆车上去,还是我们爬上去 🇨🇳 | 🇹🇷 Teleferiğe mi bineceğiz, yoksa yukarı mı tırmanacağız | ⏯ |
难过 🇨🇳 | 🇹🇷 Üzgün | ⏯ |
通过 🇨🇳 | 🇹🇷 Geçirmek | ⏯ |
过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Gel | ⏯ |