English to Chinese

How to say I hate her in Chinese?

我讨厌她

More translations for I hate her

我们可以去任何地方  🇨🇳🇹🇷  Her yere gidebiliriz
每个国家语言都是不一样的  🇨🇳🇹🇷  Her ülkenin dili farklıdır
磨平一切的  🇨🇳🇹🇷  Her şeyi eziyet et
每天想你  🇨🇳🇹🇷  Seni her gün özlüyorum
你好,每人可以带几瓶酒  🇨🇳🇹🇷  Merhaba, her insan kaç şişe şarap getirebilir
两边推掉上面修一下  🇨🇳🇹🇷  Her iki taraftan da itin ve düzeltin
有什么需要帮忙的随时可以和我说  🇨🇳🇹🇷  Sana yardım etmek için yapabileceğin her şeyi yaparım
一切都准备好了,我们再决定去  🇨🇳🇹🇷  Her şey hazır ve tekrar gitmeye karar vereceğiz
两边修短一点  🇨🇳🇹🇷  Her iki tarafta biraz daha kısa inşa edin
我做的一切都是为了你的公司带来更多的服务  🇨🇳🇹🇷  Yaptığım her şey şirketinize daha fazla hizmet getirmek
so your mom dont want you marry with him. old people know everything  🇬🇧🇹🇷  Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum
你每天开这么长时间的汽车,累不累  🇨🇳🇹🇷  Her gün o kadar uzun süre araba kullanıyorsun ki yorgun musun
I will do it again when I come to Turkey  🇬🇧🇹🇷  Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım
如果我  🇨🇳🇹🇷  Eğer i
I forget most of them  🇬🇧🇹🇷  Çoğunu unutuyorum
I will do it again when I come to Turkey for all of you  🇬🇧🇹🇷  Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım
I learned how to cook a lot of things  🇬🇧🇹🇷  Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim

More translations for 我讨厌她

我很讨厌我的头发直  🇨🇳🇹🇷  Saçımı düz nefret ediyorum
她爸爸妈妈反对我们  🇨🇳🇹🇷  Babası ve annesi bize karşı
她想在她家乡工作了,我想离我爸妈近一点,所以我觉得我们不太可能了  🇨🇳🇹🇷  O memleketinde çalışmak istiyor, ben de aileme daha yakın olmak istiyorum
我跟她在一起,当了三年穆斯林  🇨🇳🇹🇷  Onunla birlikteydim ve üç yıl boyunca Müslümandım
我爸爸说她的病好了然后你的  🇨🇳🇹🇷  Babam iyi olduğunu söyledi, sonra seninki
她是他的哎呀,不对  🇨🇳🇹🇷  O onun oh, hayır
她在新疆和拉萨中间  🇨🇳🇹🇷  Sincan ve Lhasanın ortasında
她选择听从他父母的  🇨🇳🇹🇷  Ailesini dinlemeyi seçti
她们两个是不一样的  🇨🇳🇹🇷  İkisi farklı
她认识的那些朋友都不好  🇨🇳🇹🇷  Tanıdığı arkadaşlarının hiçbiri iyi değildi
现在在这边,她吃不了很多饭,胃酸  🇨🇳🇹🇷  Burada çok fazla yemek yiyemiyor, mide asidi
她问你怎么知道这个地方治疗的好了  🇨🇳🇹🇷  Buraya iyi davranıldığını nasıl bildiğini sordu
她的病在他们当地治不了,后来去的南京  🇨🇳🇹🇷  Hastalığı kendi bölgelerinde tedavi edilemedi ve daha sonra Nanjinge gitti
我爸爸的弟弟,他知道这个地方,她以前在这个地方一直裹,然后介绍过来的  🇨🇳🇹🇷  Babamın kardeşi, burayı biliyor
她要是下个星期好的话,跟你们一块儿去清真寺礼拜  🇨🇳🇹🇷  Gelecek hafta iyiyse, seninle camiye git
他父母现在让她正在相亲,如果成功的话就结婚了吧  🇨🇳🇹🇷  Ailesi onun çıkmasına izin verdi ve eğer başarırsa evlenecek, değil mi
مەن ئەتە ئىشلەيمەن  ug🇹🇷  我明天上班
我没事,我很好  🇨🇳🇹🇷  İyiyim, iyiyim
我他与我沟通  🇨🇳🇹🇷  Benimle iletişim kuruyorum
我走了我会说  🇨🇳🇹🇷  Gittiğimde söylerim