one year one time. 35days. eat this one 🇬🇧 | 🇹🇷 bir yıl bir kez. 35days | ⏯ |
You shouldnt be 🇬🇧 | 🇹🇷 Olmamalısın | ⏯ |
Are you working today 🇬🇧 | 🇹🇷 Bugün çalışıyor musun | ⏯ |
about plasma do you need 🇬🇧 | 🇹🇷 Plazma hakkında ihtiyacınız var mı | ⏯ |
hope you Have wonderful business this week 🇬🇧 | 🇹🇷 bu hafta harika bir iş var umut | ⏯ |
so your mom dont want you marry with him. old people know everything 🇬🇧 | 🇹🇷 Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line 🇬🇧 | 🇹🇷 Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu | ⏯ |
take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything 🇬🇧 | 🇹🇷 Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın | ⏯ |
我给你多送一点配件 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana biraz daha aksesuar göndereceğim | ⏯ |
我给你赠送配件 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana aksesuar vereceğim | ⏯ |
造型机配件清单 🇨🇳 | 🇹🇷 Kalıplama makinesi aksesuarları listesi | ⏯ |
我为你多送一些配件 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana biraz daha aksesuar göndereceğim | ⏯ |
你给我一个价格 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana bir fiyat ver | ⏯ |
配件和主机分开给你的 🇨🇳 | 🇹🇷 Aksesuarları ve ana bilgisayarları sizin | ⏯ |
我帅我帅,给你给你冰激凌不给就不给 🇨🇳 | 🇹🇷 Yakışıklıyım yakışıklıyım, sana dondurma veriyorum | ⏯ |
我给不了你 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana veremem | ⏯ |
可以让我考虑一下吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Bunu düşünebilir miyim | ⏯ |
清关 🇨🇳 | 🇹🇷 Izni | ⏯ |
一会儿把钱给你 🇨🇳 | 🇹🇷 Parayı sonra veririm | ⏯ |
我给你人民币 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana RMB vereceğim | ⏯ |
现在我想清楚了 🇨🇳 | 🇹🇷 Şimdi düşünüyorum | ⏯ |
清真寺 🇨🇳 | 🇹🇷 Camii | ⏯ |
当我们在一起时我再给你看我的身体 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikteyken sana vücudumu göstereceğim | ⏯ |
我没事,我很好 🇨🇳 | 🇹🇷 İyiyim, iyiyim | ⏯ |
你去给我拿样品 🇨🇳 | 🇹🇷 Gidip bana bir örnek getir | ⏯ |
我给你的就是呀 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben de sana bunu veriyorum | ⏯ |
如果我也给你72000 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana da 72.000 verirsem | ⏯ |
我晚点给你答复 🇨🇳 | 🇹🇷 Daha sonra sana bir cevap veririm | ⏯ |