English to Chinese
我们是比他的贵 🇨🇳 | 🇹🇷 Biz ondan daha pahalıyız | ⏯ |
这个价格我与他说了,他说没有钱赚 🇨🇳 | 🇹🇷 onunla konuştuğum bu fiyat o kazanmak için para yok dedi | ⏯ |
她是他的哎呀,不对 🇨🇳 | 🇹🇷 O onun oh, hayır | ⏯ |
还有什么要跟我说的吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana söylemek istediğin başka bir şey var mı | ⏯ |
谁给你更多的钱 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana kim daha fazla para verdi | ⏯ |
他的这个从家里面过来的时候就很严重了 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu ciddi olduğunda evden geldi | ⏯ |
但是没有你说的那么多 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama söylediğin kadar değil | ⏯ |
我也希望是这样,但是如果他结婚的话会祝福他的吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Umarım öyledir, ama evlenirse, onu kutsa | ⏯ |
他是集团公司的董事长 🇨🇳 | 🇹🇷 Grubun başkanı | ⏯ |
我做的一切都是为了你的公司带来更多的服务 🇨🇳 | 🇹🇷 Yaptığım her şey şirketinize daha fazla hizmet getirmek | ⏯ |
他的孙子 🇨🇳 | 🇹🇷 Torunu | ⏯ |
你不要跟他来往 🇨🇳 | 🇹🇷 Onunla takılmak istemezsin | ⏯ |
你说的是我们上一次去的餐厅吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Geçen sefer gittiğimiz restorandan mı bahsediyorsun | ⏯ |
这个是土耳其你刚说的是什么意思 🇨🇳 | 🇹🇷 Türkiye derken neyi kastediyorsun | ⏯ |
你从他们那里采购的,是吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Onlardan aldın, değil mi | ⏯ |
他说不能再夹坏钻杆了 🇨🇳 | 🇹🇷 Artık matkap borusunu kesemeyeceğini söyledi | ⏯ |
你认识新朋友的时候一定要看的,要看他的人品好不好 🇨🇳 | 🇹🇷 Yeni insanlarla tanıştığında, karakterinin iyi olup olmadığını görmek için mi görmelisin | ⏯ |
你买他的吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Onu satın aldın, değil mi | ⏯ |
我觉得你需要的不是我 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana ihtiyacın olduğunu sanmıyorum | ⏯ |
你要去跟护士长说吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Baş hemşireyle konuşacak mısın | ⏯ |