| 我早就拒绝了他们  🇨🇳 | 🇹🇷  Onları uzun zamandır geri çevirdim | ⏯ | 
| 他太累了 别叫醒他  🇨🇳 | 🇹🇷  Çok yorgun | ⏯ | 
| 他们已经出来了吗  🇨🇳 | 🇹🇷  Daha çıkmadılar mı | ⏯ | 
| 他回到了他的家乡,我回到了我的家乡,所以我们分开了  🇨🇳 | 🇹🇷  O memleketine döndü, ben de memleketime geri döndüm, biz de ayrıldık | ⏯ | 
| 这个价格我与他说了,他说没有钱赚  🇨🇳 | 🇹🇷  onunla konuştuğum bu fiyat o kazanmak için para yok dedi | ⏯ | 
| 今天他没有去做礼拜,但是他儿子去了  🇨🇳 | 🇹🇷  Bugün kiliseye gitmedi ama oğlu gitti | ⏯ | 
| 他说不能再夹坏钻杆了  🇨🇳 | 🇹🇷  Artık matkap borusunu kesemeyeceğini söyledi | ⏯ | 
| 可能他有很多为难吧,我就不想强求他了  🇨🇳 | 🇹🇷  Belki bir sürü sorunu vardır, onu zorlamak istemiyorum | ⏯ | 
| 他也  🇨🇳 | 🇹🇷  O da | ⏯ | 
| 他的孙子  🇨🇳 | 🇹🇷  Torunu | ⏯ | 
| 跟他一样  🇨🇳 | 🇹🇷  Tıpkı onun gibi | ⏯ | 
| 我他妈这个翻译出来明明说了的话,结果他们翻译出来就只剩几个的,太赞了  🇨🇳 | 🇹🇷  Annem bu çeviri açıkça kelimeleri söyledi, sonuç onlar sadece birkaç, çok övgü tercüme | ⏯ | 
| 他今天会等你过去找他哦  🇨🇳 | 🇹🇷  Bugün gelip onu bulmanı bekliyor olacak | ⏯ | 
| 让他忌口,还有不让他多喝水  🇨🇳 | 🇹🇷  Ağzından kaçsın ve daha fazla su içmesine izin verme | ⏯ | 
| 你买他的吧  🇨🇳 | 🇹🇷  Onu satın aldın, değil mi | ⏯ | 
| 她的病在他们当地治不了,后来去的南京  🇨🇳 | 🇹🇷  Hastalığı kendi bölgelerinde tedavi edilemedi ve daha sonra Nanjinge gitti | ⏯ | 
| 他来过你的房间,可能你不认识他  🇨🇳 | 🇹🇷  Odana gitti, belki onu tanımıyorsun | ⏯ | 
| 他的这个从家里面过来的时候就很严重了  🇨🇳 | 🇹🇷  Bu ciddi olduğunda evden geldi | ⏯ | 
| 我他与我沟通  🇨🇳 | 🇹🇷  Benimle iletişim kuruyorum | ⏯ | 
| 我俩在一起,我就跟他一起吃饭,我俩分开了,现在也不在一起了  🇨🇳 | 🇹🇷  Birlikteydik, onunla yemek yerdim, ayrıldık ve şimdi birlikte değiliz | ⏯ |