You shouldnt be 🇬🇧 | 🇹🇷 Olmamalısın | ⏯ |
Are you working today 🇬🇧 | 🇹🇷 Bugün çalışıyor musun | ⏯ |
about plasma do you need 🇬🇧 | 🇹🇷 Plazma hakkında ihtiyacınız var mı | ⏯ |
hope you Have wonderful business this week 🇬🇧 | 🇹🇷 bu hafta harika bir iş var umut | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
so your mom dont want you marry with him. old people know everything 🇬🇧 | 🇹🇷 Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line 🇬🇧 | 🇹🇷 Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu | ⏯ |
take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything 🇬🇧 | 🇹🇷 Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın | ⏯ |
你给我一个价格 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana bir fiyat ver | ⏯ |
过来抱抱 🇨🇳 | 🇹🇷 Gel ve sarıl | ⏯ |
那个再给你便宜一点 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu senin için biraz daha ucuz | ⏯ |
过五天再给你测一个浓度 🇨🇳 | 🇹🇷 Beş gün içinde sana bir konsantrasyon daha vereceğim | ⏯ |
一会儿把钱给你 🇨🇳 | 🇹🇷 Parayı sonra veririm | ⏯ |
你给我一个合理的价格,这个根本就不合理 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana makul bir fiyat verirsen, bu hiç de mantıklı değil | ⏯ |
上次我给你买的两个 🇨🇳 | 🇹🇷 Geçen sefer sana iki tane almıştım | ⏯ |
刘主任说明天给你带一个面包烤箱 🇨🇳 | 🇹🇷 Müdür Liu yarın sana ekmek fırını getirmemi söyledi | ⏯ |
我给你多送一点配件 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana biraz daha aksesuar göndereceğim | ⏯ |
我帅我帅,给你给你冰激凌不给就不给 🇨🇳 | 🇹🇷 Yakışıklıyım yakışıklıyım, sana dondurma veriyorum | ⏯ |
一会儿给你尿酸的药物 🇨🇳 | 🇹🇷 Birazdan sana ürik asit ilacı verirsin | ⏯ |
你一个人来中国吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Çine yalnız mı geliyorsun | ⏯ |
我抱着你就不会感觉冷了 🇨🇳 | 🇹🇷 Seni tutacağım ve üşümeyeceğim | ⏯ |
我可以给你兑换一个土耳其币吗?我想收藏 🇨🇳 | 🇹🇷 Sizin için bir Türk para birimi bozabilir miyim? Toplamak istiyorum | ⏯ |
我给不了你 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana veremem | ⏯ |
我也想拥有这样的爱情 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben de böyle bir sevgi istiyorum | ⏯ |
你们一起三个人过来吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Siz üç adam bir araya geliyor musunuz | ⏯ |
我给你人民币 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana RMB vereceğim | ⏯ |
两个男孩,一个女孩 🇨🇳 | 🇹🇷 İki erkek, bir kız | ⏯ |
你一起把三个月的药带走 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikte üç aylık ilaç aldınız | ⏯ |