很抱歉,我刚刚没拿手机 🇨🇳 | 🇹🇷 Üzgünüm, sadece cep telefonumu alamadım | ⏯ |
我刚睡醒 🇨🇳 | 🇹🇷 Daha yeni uyandım | ⏯ |
半小时前我刚刚吃了饺子 🇨🇳 | 🇹🇷 Yarım saat önce köfte yedim | ⏯ |
刚来我可能会不习惯 🇨🇳 | 🇹🇷 İlk geldiğimde alışmış olmayabilirim | ⏯ |
刚刚你没穿衣服的时候,我真的很想去抱着你 🇨🇳 | 🇹🇷 Giyinmemişken sana sarılmak istedim | ⏯ |
你去给我拿样品 🇨🇳 | 🇹🇷 Gidip bana bir örnek getir | ⏯ |
但是刚才好像刷卡之后给我回执单了 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama şimdi bir kart çaldıve bana bir makbuz gönderdi gibi görünüyor | ⏯ |
昨天刚到这里的 🇨🇳 | 🇹🇷 Daha dün geldim | ⏯ |
你刚才做理疗了吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Fizyoterapimi yaptın mı | ⏯ |
如果好看便宜,给我买两条手链,拿过来我给你钱 🇨🇳 | 🇹🇷 Ucuz görünüyorsa, bana iki bilezik al ve getir, ben de sana para vereyim | ⏯ |
刚才我付款的时候刷了刷卡没有刷上吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Az önce ödeme yaparken kartı mı çaldım | ⏯ |
刚才那个条码是两块八一条双边的 🇨🇳 | 🇹🇷 Az önce barkod sekiz-bir ikiliiki parça | ⏯ |
这个是土耳其你刚说的是什么意思 🇨🇳 | 🇹🇷 Türkiye derken neyi kastediyorsun | ⏯ |
我帅我帅,给你给你冰激凌不给就不给 🇨🇳 | 🇹🇷 Yakışıklıyım yakışıklıyım, sana dondurma veriyorum | ⏯ |
加拿大 🇨🇳 | 🇹🇷 Kanada | ⏯ |
我他与我沟通 🇨🇳 | 🇹🇷 Benimle iletişim kuruyorum | ⏯ |
然后他们会给你送过来 🇨🇳 | 🇹🇷 Sonra seni gönderirler | ⏯ |
在我爸面前我不敢拿手机 🇨🇳 | 🇹🇷 Babamın önünde cep telefonumu almaya korkuyorum | ⏯ |
我给不了你 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana veremem | ⏯ |
我给你人民币 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana RMB vereceğim | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
so your mom dont want you marry with him. old people know everything 🇬🇧 | 🇹🇷 Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ |
To send 🇬🇧 | 🇹🇷 Göndermek için | ⏯ |
Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
如果我 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer i | ⏯ |
I forget most of them 🇬🇧 | 🇹🇷 Çoğunu unutuyorum | ⏯ |
Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
悄悄的拉着,不能训练的part no it is not my name 🇨🇳 | 🇹🇷 Sessizce çekin, parçası hiçbir fikrim değil eğitmek olamaz | ⏯ |