我们可以去任何地方 🇨🇳 | 🇹🇷 Her yere gidebiliriz | ⏯ |
如果我想去这个地方,除了打车还有别的方法吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer buraya gitmek istersem, taksiden başka yolu var mı | ⏯ |
现在还不确定,地点把我们送到 🇨🇳 | 🇹🇷 Nerede olacağımız henüz belli değil | ⏯ |
31号不去任何地方 🇨🇳 | 🇹🇷 31 hiçbir yerde değil | ⏯ |
她的病在他们当地治不了,后来去的南京 🇨🇳 | 🇹🇷 Hastalığı kendi bölgelerinde tedavi edilemedi ve daha sonra Nanjinge gitti | ⏯ |
这个地方离他家500公里 🇨🇳 | 🇹🇷 Burası evinden 500 kilometre uzakta | ⏯ |
送我们回来的时候能送到酒店外,其他的地点吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Otele, başka yerlere dönebilir miyiz | ⏯ |
哎呀,正好你们商店是最远的地方 🇨🇳 | 🇹🇷 Oops, bu senin dükkan en uzak olduğunu olur | ⏯ |
他太累了 别叫醒他 🇨🇳 | 🇹🇷 Çok yorgun | ⏯ |
我会跟你们一块儿去,然后把你们送到飞机场 🇨🇳 | 🇹🇷 Seninle gelip seni havaalanına götüreceğim | ⏯ |
你一起把三个月的药带走 🇨🇳 | 🇹🇷 Birlikte üç aylık ilaç aldınız | ⏯ |
我爸爸的弟弟,他知道这个地方,她以前在这个地方一直裹,然后介绍过来的 🇨🇳 | 🇹🇷 Babamın kardeşi, burayı biliyor | ⏯ |
在海拔3000多米的地方种植的 🇨🇳 | 🇹🇷 3000 metreden daha yüksek bir irtifada dikildi | ⏯ |
他回到了他的家乡,我回到了我的家乡,所以我们分开了 🇨🇳 | 🇹🇷 O memleketine döndü, ben de memleketime geri döndüm, biz de ayrıldık | ⏯ |
他这个病是因为在海拔太高的地方缺氧造成的 🇨🇳 | 🇹🇷 Hastalığı çok yüksek irtifadaki oksijen eksikliğinden kaynaklanıyor | ⏯ |
第二天,司机带我们去长城 🇨🇳 | 🇹🇷 Ertesi gün, şoför bizi Çin Seddine götürdü | ⏯ |
你去跟别的女人说话吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Gidip başka bir kadınla konuş | ⏯ |
带我去吃美食 🇨🇳 | 🇹🇷 Beni yemeğe götürür mü | ⏯ |
你需要联系买票的地方改签 🇨🇳 | 🇹🇷 Bileti değiştirmek için bileti aldığınız yere başvurmanız gerekir | ⏯ |
我们是比他的贵 🇨🇳 | 🇹🇷 Biz ondan daha pahalıyız | ⏯ |