English to Chinese
我爸爸的弟弟,他知道这个地方,她以前在这个地方一直裹,然后介绍过来的 🇨🇳 | 🇹🇷 Babamın kardeşi, burayı biliyor | ⏯ |
在海拔3000多米的地方种植的 🇨🇳 | 🇹🇷 3000 metreden daha yüksek bir irtifada dikildi | ⏯ |
31号不去任何地方 🇨🇳 | 🇹🇷 31 hiçbir yerde değil | ⏯ |
你需要联系买票的地方改签 🇨🇳 | 🇹🇷 Bileti değiştirmek için bileti aldığınız yere başvurmanız gerekir | ⏯ |
我们可以用自己的地图么,你跟着我们的地图走 🇨🇳 | 🇹🇷 Kendi haritamızı kullanabilir miyiz, haritamızı takip et | ⏯ |
我们可以去任何地方 🇨🇳 | 🇹🇷 Her yere gidebiliriz | ⏯ |
哎呀,正好你们商店是最远的地方 🇨🇳 | 🇹🇷 Oops, bu senin dükkan en uzak olduğunu olur | ⏯ |
如果我想去这个地方,除了打车还有别的方法吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Eğer buraya gitmek istersem, taksiden başka yolu var mı | ⏯ |
这个地方离他家500公里 🇨🇳 | 🇹🇷 Burası evinden 500 kilometre uzakta | ⏯ |
你好,洗手间在什么地方 🇨🇳 | 🇹🇷 Merhaba, banyo nerede | ⏯ |
她问你怎么知道这个地方治疗的好了 🇨🇳 | 🇹🇷 Buraya iyi davranıldığını nasıl bildiğini sordu | ⏯ |
当地的品牌 🇨🇳 | 🇹🇷 Yerel markalar | ⏯ |
他这个病是因为在海拔太高的地方缺氧造成的 🇨🇳 | 🇹🇷 Hastalığı çok yüksek irtifadaki oksijen eksikliğinden kaynaklanıyor | ⏯ |
我自己过来的 🇨🇳 | 🇹🇷 Buraya tek başıma geldim | ⏯ |
你好,请问什么地方可以吃烤肉 🇨🇳 | 🇹🇷 Merhaba, nerede barbekü yiyebilirim | ⏯ |
二狗子二狗子二狗子在什么地方 🇨🇳 | 🇹🇷 İki köpek, iki köpek, iki köpek nerede | ⏯ |
当然爱你 🇨🇳 | 🇹🇷 Tabii ki seni seviyorum | ⏯ |
只要方 🇨🇳 | 🇹🇷 Parti olduğu sürece | ⏯ |
我爸爸说她的病好了然后你的 🇨🇳 | 🇹🇷 Babam iyi olduğunu söyledi, sonra seninki | ⏯ |
你有同意我的方案吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Planıma katılıyor musun | ⏯ |