你买他的吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Onu satın aldın, değil mi | ⏯ |
你在哪里买的票 🇨🇳 | 🇹🇷 Biletleri nereden aldın | ⏯ |
上次我给你买的两个 🇨🇳 | 🇹🇷 Geçen sefer sana iki tane almıştım | ⏯ |
他回到了他的家乡,我回到了我的家乡,所以我们分开了 🇨🇳 | 🇹🇷 O memleketine döndü, ben de memleketime geri döndüm, biz de ayrıldık | ⏯ |
他来过你的房间,可能你不认识他 🇨🇳 | 🇹🇷 Odana gitti, belki onu tanımıyorsun | ⏯ |
他太累了 别叫醒他 🇨🇳 | 🇹🇷 Çok yorgun | ⏯ |
他告诉你,你的病没事儿 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana iyi olduğunu söyledi | ⏯ |
路程比较远 🇨🇳 | 🇹🇷 Uzun bir mesafe | ⏯ |
我给你买的那两瓶酸奶吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana şu iki şişe yoğurt mu alıyorsun | ⏯ |
他的孙子 🇨🇳 | 🇹🇷 Torunu | ⏯ |
你需要联系买票的地方改签 🇨🇳 | 🇹🇷 Bileti değiştirmek için bileti aldığınız yere başvurmanız gerekir | ⏯ |
你需要去买烟吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Sigara almak ister misin | ⏯ |
你的快好的差不多了吧 🇨🇳 | 🇹🇷 Neredeyse iyisin, değil mi | ⏯ |
去北京的时候你还要买东西吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Pekine gittiğinde bir şey almak ister misin | ⏯ |
你的儿子结婚了吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Oğlunuz evli mi | ⏯ |
你购买必须通过我 🇨🇳 | 🇹🇷 Benden alıyorsun | ⏯ |
你要买20瓶酸奶吗 🇨🇳 | 🇹🇷 20 şişe yoğurt almak ister misin | ⏯ |
你从他们那里采购的,是吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Onlardan aldın, değil mi | ⏯ |
谢谢你嗯,我觉得你们特别恩爱,他等了你五年 🇨🇳 | 🇹🇷 Çok teşekkür ederim, bence özellikle sevgi dolusun, seni beş yıl bekledi | ⏯ |
我早就拒绝了他们 🇨🇳 | 🇹🇷 Onları uzun zamandır geri çevirdim | ⏯ |