Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line 🇬🇧 | 🇹🇷 Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu | ⏯ |
На Лейла Лейла Ле 🇨🇳 | 🇹🇷 Sen sed in | ⏯ |
You shouldnt be 🇬🇧 | 🇹🇷 Olmamalısın | ⏯ |
Are you working today 🇬🇧 | 🇹🇷 Bugün çalışıyor musun | ⏯ |
plasma is very popular in salon and clinic 🇬🇧 | 🇹🇷 plazma salon ve klinikte çok popüler | ⏯ |
about plasma do you need 🇬🇧 | 🇹🇷 Plazma hakkında ihtiyacınız var mı | ⏯ |
Birbirimizi görmek için sabırsızlanıyoruz 🇨🇳 | 🇹🇷 G?rmek in sab?rs?zlan | ⏯ |
hope you Have wonderful business this week 🇬🇧 | 🇹🇷 bu hafta harika bir iş var umut | ⏯ |
你们先下车,我我去停车 🇨🇳 | 🇹🇷 Önce sen arabadan in, ben de arabayı durdurayım | ⏯ |
Böyle iyi bir oğlu olduğu için teyzeme teşekkürler 🇨🇳 | 🇹🇷 B?yle iyi bir olu eski u in teyzeme teekk?rler | ⏯ |
so your mom dont want you marry with him. old people know everything 🇬🇧 | 🇹🇷 Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything 🇬🇧 | 🇹🇷 Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın | ⏯ |
回到家再打电话给你 🇨🇳 | 🇹🇷 Eve geldiğinde seni ararım | ⏯ |
你和谁一起来广州 🇨🇳 | 🇹🇷 Guangzhouda kiminlesin sen | ⏯ |
你跟我说你要跟别的女人谈,我为什么要打电话给你 🇨🇳 | 🇹🇷 Başka bir kadınla konuştuğunu söylemiştin, neden seni arayayım ki | ⏯ |
多少钱打款给我 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana ne kadar para ödeyeceksin | ⏯ |
你需要钱的话,我网上给你支付 🇨🇳 | 🇹🇷 Paraya ihtiyacın varsa, internetten öderim | ⏯ |
有电话号码吗 🇨🇳 | 🇹🇷 Telefon numaran var mı | ⏯ |
透析的话,我们回家做 🇨🇳 | 🇹🇷 Diyaliz, eve gidip yapacağız | ⏯ |
我帅我帅,给你给你冰激凌不给就不给 🇨🇳 | 🇹🇷 Yakışıklıyım yakışıklıyım, sana dondurma veriyorum | ⏯ |
我不该打扰你 🇨🇳 | 🇹🇷 Seni rahatsız etmemeliyim | ⏯ |
我不打扰你了 🇨🇳 | 🇹🇷 Seni rahatsız etmeyeceğim | ⏯ |
我给不了你 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana veremem | ⏯ |
回来了,你再给赵院长十块 🇨🇳 | 🇹🇷 Geri gel, Zhao Deane 10 tane daha ver | ⏯ |
我怕打扰你工作 🇨🇳 | 🇹🇷 İşini bölmekten korkuyorum | ⏯ |
我给你人民币 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana RMB vereceğim | ⏯ |
我们这里在中国打喷嚏就是有人在说你坏话 🇨🇳 | 🇹🇷 Burada, Çinde hapşırıyoruz ve birisi senin hakkında kötü şeyler söylüyor | ⏯ |
你去给我拿样品 🇨🇳 | 🇹🇷 Gidip bana bir örnek getir | ⏯ |
我给你的就是呀 🇨🇳 | 🇹🇷 Ben de sana bunu veriyorum | ⏯ |
你给我一个价格 🇨🇳 | 🇹🇷 Bana bir fiyat ver | ⏯ |
如果我也给你72000 🇨🇳 | 🇹🇷 Sana da 72.000 verirsem | ⏯ |
我晚点给你答复 🇨🇳 | 🇹🇷 Daha sonra sana bir cevap veririm | ⏯ |