English to Chinese
| my son 🇬🇧 | 🇹🇷 Oğlum | ⏯ |
| We live here , that makes us Chinese 🇬🇧 | 🇹🇷 Burada yaşıyoruz, bu bizi Çinli yapar | ⏯ |
| To send 🇬🇧 | 🇹🇷 Göndermek için | ⏯ |
| Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
| Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
| I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
| I will do it again when I come to Turkey 🇬🇧 | 🇹🇷 Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
| 悄悄的拉着,不能训练的part no it is not my name 🇨🇳 | 🇹🇷 Sessizce çekin, parçası hiçbir fikrim değil eğitmek olamaz | ⏯ |
| I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
| 有什么好谈的 🇨🇳 | 🇹🇷 Konuşacak ne var ki | ⏯ |
| 如果要谈性请你找别的女人 🇨🇳 | 🇹🇷 Seks hakkında konuşmak istiyorsan, lütfen başka bir kadın bul | ⏯ |
| 你跟我说你要跟别的女人谈,我为什么要打电话给你 🇨🇳 | 🇹🇷 Başka bir kadınla konuştuğunu söylemiştin, neden seni arayayım ki | ⏯ |
| 我和我妈妈在一起 🇨🇳 | 🇹🇷 Annemle birlikteyim | ⏯ |
| 我要问问工厂交货时间 🇨🇳 | 🇹🇷 Fabrikateslimat saatini soracağım | ⏯ |
| 我叫热阿和曼 🇨🇳 | 🇹🇷 Benim adım Zea ve Man | ⏯ |
| 我们到了 🇨🇳 | 🇹🇷 Buradayız | ⏯ |
| 在中国,我们会给朋友橙子和苹果 🇨🇳 | 🇹🇷 Çinde arkadaşlarımıza portakal ve elma veririz | ⏯ |
| 我问一下医生,征求一下他们的意见 🇨🇳 | 🇹🇷 Doktordan tavsiyelerini istedim | ⏯ |
| 我们自己去 🇨🇳 | 🇹🇷 Kendi başımıza gidin | ⏯ |
| 我们理解你 🇨🇳 | 🇹🇷 Sizi anlıyoruz | ⏯ |
| 在中国我们 🇨🇳 | 🇹🇷 Çinde biz | ⏯ |
| 我很了解你们的宗教信仰和风俗习惯 🇨🇳 | 🇹🇷 Dini inançlarınızı ve geleneklerinizi çok iyi biliyorum | ⏯ |
| 我们坐缆车上去,还是我们爬上去 🇨🇳 | 🇹🇷 Teleferiğe mi bineceğiz, yoksa yukarı mı tırmanacağız | ⏯ |
| 我们继续努力 🇨🇳 | 🇹🇷 Sıkı çalışmaya devam ediyoruz | ⏯ |
| 我们观察一下 🇨🇳 | 🇹🇷 Bir bakalım | ⏯ |
| 我们查找原因 🇨🇳 | 🇹🇷 Sebebini arıyoruz | ⏯ |
| 我们的品质好 🇨🇳 | 🇹🇷 Kalitemiz iyi | ⏯ |
| 我们31号下午 🇨🇳 | 🇹🇷 31. öğleden sonrayız | ⏯ |
| 我们来以中国 🇨🇳 | 🇹🇷 Çine gelelim | ⏯ |