Chinese to English

How to say 你如果喜欢,我可以送给你 in English?

If you like, I can give it to you

More translations for 你如果喜欢,我可以送给你

如果我也给你72000  🇨🇳🇹🇷  Sana da 72.000 verirsem
我喜欢你  🇨🇳🇹🇷  Seni sevdim
你可以发语音给我  🇨🇳🇹🇷  Bana bir ses gönderebilirsin
如果我不给你看阴道,你还会要我吗  🇨🇳🇹🇷  Vajinayı göstermezsem, beni yine de ister misin
我给你赠送配件  🇨🇳🇹🇷  Sana aksesuar vereceğim
如果我  🇨🇳🇹🇷  Eğer i
如果你想说什么  🇨🇳🇹🇷  Bir şey söylemek istersen
你什么时候出机场,我可以送你们去  🇨🇳🇹🇷  Havaalanından ayrılırken seni oraya götürebilirim
我给你多送一点配件  🇨🇳🇹🇷  Sana biraz daha aksesuar göndereceğim
银联的可以用吗?如果不可以用的话,我可以再换一张卡  🇨🇳🇹🇷  UnionPay kullanılabilir mi? Eğer yapamazsam, başka bir kartı değiştirebilirim
如果好看便宜,给我买两条手链,拿过来我给你钱  🇨🇳🇹🇷  Ucuz görünüyorsa, bana iki bilezik al ve getir, ben de sana para vereyim
如果我有了你的孩子,你会不会让我打掉  🇨🇳🇹🇷  Eğer senin çocuğun bende olsaydı, onu bayıltmama izin verirdin
如果我不跟你聊性爱,你还会跟我聊天吗  🇨🇳🇹🇷  Seninle seks hakkında konuşmazsam, yine de benimle konuşacak mısın
然后他们会给你送过来  🇨🇳🇹🇷  Sonra seni gönderirler
我帅我帅,给你给你冰激凌不给就不给  🇨🇳🇹🇷  Yakışıklıyım yakışıklıyım, sana dondurma veriyorum
你要看我的身体还是真的喜欢我  🇨🇳🇹🇷  Vücudumu görmek istiyor musun yoksa benden gerçekten hoşlanıyor musun
我开摩托车送你  🇨🇳🇹🇷  Seni motosikletle götüreceğim
那个治疗的话会有痛感,如果你不怕痛的话,可以试试  🇨🇳🇹🇷  Bu tedavi ağrı olacak, eğer ağrı korkmuyorsanız, deneyebilirsiniz
我给不了你  🇨🇳🇹🇷  Sana veremem
你过来,我可以约老板与你见面  🇨🇳🇹🇷  Sen gelirsen, patrondan seninle tanışmasını isteyebilirim

More translations for If you like, I can give it to you

I will do it again when I come to Turkey for all of you  🇬🇧🇹🇷  Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım
take care yourself. health very important. if your health have problem. you can not do anything  🇬🇧🇹🇷  Kendine dikkat et. sağlık çok önemlidir. eğer sağlık sorunu varsa. Hiçbir şey yapamazsın
I will do it again when I come to Turkey  🇬🇧🇹🇷  Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım
You shouldnt be  🇬🇧🇹🇷  Olmamalısın
Are you working today  🇬🇧🇹🇷  Bugün çalışıyor musun
about plasma do you need   🇬🇧🇹🇷  Plazma hakkında ihtiyacınız var mı
hope you Have wonderful business this week  🇬🇧🇹🇷  bu hafta harika bir iş var umut
I learned how to cook a lot of things  🇬🇧🇹🇷  Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim
so your mom dont want you marry with him. old people know everything  🇬🇧🇹🇷  Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum
To send  🇬🇧🇹🇷  Göndermek için
Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line  🇬🇧🇹🇷  Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu
Yield to the side  🇬🇧🇹🇷  Yan verim
如果我  🇨🇳🇹🇷  Eğer i
I forget most of them  🇬🇧🇹🇷  Çoğunu unutuyorum
Yield to the side with obstacles  🇬🇧🇹🇷  Engellerle yan teslim
悄悄的拉着,不能训练的part no it is not my name  🇨🇳🇹🇷  Sessizce çekin, parçası hiçbir fikrim değil eğitmek olamaz