I learned how to cook a lot of things 🇬🇧 | 🇹🇷 Birçok şeyi pişirmeyi öğrendim | ⏯ |
Are you working today 🇬🇧 | 🇹🇷 Bugün çalışıyor musun | ⏯ |
I forget most of them 🇬🇧 | 🇹🇷 Çoğunu unutuyorum | ⏯ |
so your mom dont want you marry with him. old people know everything 🇬🇧 | 🇹🇷 Annen onunla evlenmeni istemesin diye. yaşlı insanlar her şeyi biliyorum | ⏯ |
今天先停一下理疗,看一下 🇨🇳 | 🇹🇷 Bugün fizyoterapiyi bırak ve bir göz at | ⏯ |
Yield to the side 🇬🇧 | 🇹🇷 Yan verim | ⏯ |
Yield to the side with obstacles 🇬🇧 | 🇹🇷 Engellerle yan teslim | ⏯ |
I will do it again when I come to Turkey for all of you 🇬🇧 | 🇹🇷 Hepiniz için Türkiyeye geldiğimde tekrar yapacağım | ⏯ |
你最近还好吗?好久没联系了,一言既出,驷马难追 🇨🇳 | 🇹🇷 Son zamanlarda nasılsın? Uzun bir süre temas etmedi, bir kelime dışarı, at yakalamak zor | ⏯ |
Hi, Mr.Mustafa. in the exhibition you inquired about 16-160mm 4 layer PPR machine line 🇬🇧 | 🇹🇷 Merhaba Mustafa Bey. sergide yaklaşık 16-160mm 4 katmanlı PPR makine hattı sordu | ⏯ |
那边国外的人很多 🇨🇳 | 🇹🇷 Dışarıda bir sürü insan var | ⏯ |
那边人多 🇨🇳 | 🇹🇷 Orada bir sürü insan var | ⏯ |
汉族人居多,回族人也很多 🇨🇳 | 🇹🇷 Han Çince çoğunluğu vardır ve birçok Huis vardır | ⏯ |
不知道,没有问他们,但是有很多外国人 🇨🇳 | 🇹🇷 Bilmiyorum, onlara sormadım ama bir sürü yabancı vardı | ⏯ |
那里边也可能有土耳其人 🇨🇳 | 🇹🇷 Orada Türkler de olabilir | ⏯ |
现在在这边,她吃不了很多饭,胃酸 🇨🇳 | 🇹🇷 Burada çok fazla yemek yiyemiyor, mide asidi | ⏯ |
因为很多药,土耳其没有 🇨🇳 | 🇹🇷 Çok fazla ilaç olduğu için Türkiyede yok | ⏯ |
这个药物没有很多的副作用 🇨🇳 | 🇹🇷 İlacın çok fazla yan etkisi yok | ⏯ |
但是在一起三年了,分开也很有很多难受 🇨🇳 | 🇹🇷 Ama üç yıl birlikte olduktan sonra, ayrılmak çok acı çekti | ⏯ |
青海 🇨🇳 | 🇹🇷 Qinghai | ⏯ |
因为很多人跟我聊天都是为了看身体 🇨🇳 | 🇹🇷 Çünkü bir sürü insan cesedi görmek için benimle konuşuyor | ⏯ |
在海拔3000多米的地方种植的 🇨🇳 | 🇹🇷 3000 metreden daha yüksek bir irtifada dikildi | ⏯ |
我送过很多的患者 🇨🇳 | 🇹🇷 Bir sürü hasta gönderdim | ⏯ |
那里是无人区,没人居住,但是很多登山者都死在那里 🇨🇳 | 🇹🇷 Burası ıssız bir yer değildi ama orada birçok dağcı öldü | ⏯ |
有人在不在 🇨🇳 | 🇹🇷 Burada biri yok mu | ⏯ |
有很大的难度 🇨🇳 | 🇹🇷 Bu çok zor | ⏯ |
在家里边儿没有工作 🇨🇳 | 🇹🇷 Evde iş yok | ⏯ |
因为我需要赚很多钱 🇨🇳 | 🇹🇷 Çünkü çok para kazanmam lazım | ⏯ |
可能他有很多为难吧,我就不想强求他了 🇨🇳 | 🇹🇷 Belki bir sürü sorunu vardır, onu zorlamak istemiyorum | ⏯ |
现在所有人都没有现金 🇨🇳 | 🇹🇷 Artık kimsenin parası yok | ⏯ |